Virüse karşı bağışıklığımızı güçlü tutan besinler
Dönmezler Baharat Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Dönmez ve Müsiad STK yöneticisi, Dış Ekonomik İlişkiler Komitesi Başkanı yaptığı açıklamada 'Bu süreçte, bağışıklığımızı güçlendirmek için sebzeler, tropikal meyveler, toksin atan ve C vitamini deposu baharatlarla hazırlanan yöresel yemekleri tercih ediniz' dedi.

Türkiye ve Hindistan, iki önemli ve dost ülke birbirine birçok bakımdan benzerlik göstermektedir. Dünya, Yeni Koronovirüs (COVID-19) ile mücadelede umutsuz ve çaresiz kalırken bu iki ülke amansız salgın karşısında coğrafi bölge ve nüfus yapısındaki avantajlarını kullanarak takdire şayan bir mücadele örneği sergilemektedir. Özellikle, pandemi ilan edilen Yeni Koronavirüs (COVID-19) ile mücadelede dünyanın bugüne ve geleceğe dair Hindistan’dan alacağı birçok ders var.
Uzmanlar, bilim insanları Korona Virüsünün yapısını, küresel tehdidini ve zaman alacak tedavisini araştırırken dünyada çok ilginç; bir o kadar da ezberleri bozan gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Hijyen ve hava kirliliği ile dünyada risk parametrelerinde en yüksek seviyede gösterilen Hindistan’da Korona vakası neredeyse yok denecek kadar az! Peki, nasıl olmuştu da Hindistan bunu başarabilmişti? İnsanların merak ettiği bu soruya Hint Yarımadası’nın kendi gerçekleri cevap veriyor.
Hijyenin, modern yaşamın ve lüksün hayatımızdaki yerini ve önemini toplum olarak artık sorgulamamız gerekiyor. Bağışıklık sistemimizin (immune system) nelerden beslendiğini veya nelerin bu sistemi baskıladığını (inhibitörler) bugün acı ama gerçek biraz da zaruret içerisinde öğrenmek zorunda kalıyoruz. Oysaki Pandemi ilan edilen Yeni Koronovirüs (COVID-19) hastalığın seyri tüm dünyada 2,5 ay boyunca tepe (peak) yaparken Hindistan’da neredeyse durmuş olması tüm ezberleri bozuyor. Dünya, şaşkın, hasta ve bitkin fakat merakla soruyor!
“Hindistan Bunu Nasıl Başarıyor?”
Bu pandemik hastalık sürecinde Hindistan’ın mevsim şartları, yaş ortalaması, kentsel-kırsal nüfus oranı, geleneksel beslenme alışkanlıkları ve bilinç düzeyi gibi birçok faktörün elde edilen başarıda büyük etkisi var diyebiliriz.
Bu etken dinamiklerin içinde en önemlisi mevsim ve hava şartlarıdır. Hindistan’da bugün ortalama hava sıcaklığının 25-30 derece olması virüsün tutunma kabiliyetini kısmen düşürüyor. Sıcaklığın diğer ülkelere göre Hint Yarımadasında yüksek olması olası bir felaketin önüne geçmiş görünüyor.
Diğer önemli bir faktör ülkenin yaş ortalamasının 27 ve kırsal nüfus oranının ise %70 olmasıdır. Hindistan, Malezya, Singapur, Sri Lanka gibi ülkelerde virüs vakalarının çok daha önce görülmesine rağmen yayılma; İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa ülkelerindeki gibi hızlı seyretmedi. Bunun en büyük nedenlerden biri de elbette Hindistan’ın genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmasıdır. Hindistan’da neredeyse bir milyar insan kırsal kesimlerde yani bağışıklığın güçlü olduğu tarım bölgelerinde yaşarken bunun sadece 400 milyonu kentlerde yaşamaktadır. Başka bir ifadeyle nüfusun yarısı 25 yaş altında iken, 65 yaş üstü nüfus 10%’u geçmemektedir. Buna karşılık Avrupa ülkelerinde kırsal-kentsel nüfus oranları Hindistan’daki oranlarla bire bir zıtlık arz etmektedir. Yaşlı nüfusun bağışıklık sorunu, soğuk hava şartları ile birleşince bu salgın karşısında Avrupa ülkeleri savunmasız hale gelmiştir. Dünya’da maalesef en yıkıcı ve vahim sonuçlar bugün Avrupa kıtasında yaşanmaktadır.
Dünya’yı neredeyse durma noktasına getiren Yeni Koronovirüs (COVID-19) ile savaşta en önemli etkenlerin başında kuşkusuz Hint halkının yöresel ve geleneksel yemek alışkanlıkları geliyor. Kent nüfusun düşük olduğu Hint yarımadasında insanlar gündelik hayatlarında hızlı yemek (fast food) veya benzeri yiyecekler yerine çoğunlukla bağışıklığı güçlendiren sebzeler, tropikal meyveler, toksin atan ve C vitamini deposu baharatlarla hazırlanan yöresel yemekleri tercih ediyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiren narenciye, kırmızıbiber, brokoli, sarımsak, zencefil, ıspanak, yoğurt, badem, zerdeçal, yeşil çay, mango, papaya, kivi gibi tropikal meyveler, ay çekirdeği, badem, kabuklu deniz ürünleri ve kümes hayvanları gibi besinlerin birçoğunu Hint halkı neredeyse her gün tüketmektedir. Hindistan’ın kendi kadar renkli ve zengin bu gastronomik kültürü, “Hindistan’da pozitif vaka sayısı iki ay boyunca hala neden 100’lü rakamları geçemiyor?” ve daha da önemlisi “Nasıl oluyor da bu kadar Yeni Koronovirüs (COVID-19) vaka sayısının sadece 5’i ölümle sonuçlanıyor?” gibi sorulara önemli ipuçları veriyor.
Hint halkı, yükselen gastro-milliyetçilik ve kültürel değerlere bağlılığı ile diğer milletlerden kolayca ayrılmakta ve bu kültürü hayatlarının her alanına taşımaktadırlar, hatta büyük bir kesim kendi ekmeklerini evlerinde yapmayı tercih edecek kadar özgün bir hayat felsefesine sahiptirler. Beslenmedeki bu hassasiyetleri dirençlerini yükseltirken fonksiyonel gıdalar tükettikleri için ilaç tedavisine çoğu zaman ihtiyaç duymamaktadırlar.
Bir diğer önemli etken ise Hint halkının bilinç düzeyinin yüksek olmasıdır. Hint halkı bu küresel salgın riski karşısında sorumluluk bilinci içerisinde hareket etmektedir. Hint halkı diğer milletlere nazaran özverili, disiplinli olmaları ve uyum içinde hareket eden karakteristik özellikleri sayesinde ulusal ve global tehditlere karşı tarih boyunca her zaman başarılı olmuştur.
Hindistan hükümetinin bu salgın karşısında sürecin ta başından itibaren hızlı ve akılcı tedbirler alması büyük bir felaketin önüne geçmiştir. Salgının Çin’de görüldüğü ilk günlerde coğrafi yakınlık itibariyle risk altında olmasına rağmen Başkan Modi’nin aldığı ciddi önlemler bu riski minimize etmiştir. Hindistan hükümeti daha sonra okul ve plazaları kapatarak hızlıca ülke genelinde 66 uluslararası akredite laboratuar ile salgını kontrol altına almıştır. Testi pozitif çıkan veya hastalık belirtisi taşıyan vatandaşlarını ise 5 yıldızlı otellerde ve hastanelerde karantinaya alırken diğer taraftan süreli sokağa çıkma yasağı getirmiş ve “Sosyal Yakınlığa” çok net bir tavır sergilemiştir.
1.4 milyar nüfusa sahip Hindistan’ın Yeni Koronovirüs (COVID-19) salgınında ölüm vakasının sadece 5 olması Hindistan hükümeti ve Hint halkı için büyük bir başarı ve mücadele örneğidir. Halkın sosyo-kültürel dinamikleri, ülkenin fiziki ve coğrafi avantajları bu sürecin başarılı yürütülmesinde büyük paya sahiptir. Bir nefes sağlığın ne kadar önemli olduğunu idrak ettiğimiz bu zor günlerde Hindistan’ın bu sürece ve dünyanın geleceğine verdiği katkı ve örnekler dünden bugüne artarak devam etmektedir.